Kitabın yazarı Masaji Ishikawa, yarı Koreli yarı Japon olarak dünyaya gelmiş biri. Karanlık Bir Nehir de yazarın kendi hikayesini anlatıyor bize. Kahramanımızın babası, Japonya'da yaşayan ve Japon ile evli olan Kuzey Koreli biri. Ancak her daim o topraklara ait olmadığı hissinin hırçınlığı ile yaşamış, ailesine de bu hırçınlığın getirdiği şiddet ile yaklaşmış. Bu duygu zamanla o kadar ağır basmış ki, vaadedilen mutlu topraklara, kendi memleketi olan Kuzey Kore'ye dönmeyi kabul etmiş. Ancak kendini ve ailesini hiç ummadığı bir ortamda bulması ile bütün hayallerinin ve hayatının çok uzakta kaldığını anlaması çok da zaman almıyor. Her şeyin toz pembe bulutlarla çizildiği dünyanın yerinde yeller esiyor, gittiğinde ise bulduğu işsizlik, eğitimsizlik ve her anlamda ezilen insanların olduğu bir topluluk. Bu noktada hayal kırıklıkları, pişmanlıklar ve hayatta kalma mücadelesi içinde olan yazarımızın hikayesi başlıyor.
Henüz 13 yaşındaymış Kuzey Kore'ye götürüldüğünde. 1960’lardan Kuzey Kore’den kaçtığı 1996 yılına kadar süren bir eziyet hikayesi okuyacağınız. Japonya’dan geldiği için hiçbir zaman o toprakların vatandaşı sayılmayacağını anlaması ile durumu kabullense de, içten içe Kuzey Kore’de yaşayamayacağının da bilincinde. Çünkü asla bir insan muamelesi görmeyeceği açık açık söylenmiş kendisine. Üniversite okuma hakkı olmadığı için açlık çekerek çeşitli işlerde çalışsa da, kendi ailesini kursa da, yoksulluğu getirdiği ölümlere daha çok katlanamaz ve gençliğinde hatırladığı güzel günlere dönebilmenin hayali ile Japonya’ya kaçar. Peki orada aradığını bulabilecek mi? Ailes ile bir hayat kurabilecek mi? Yoksa hiçbir yere ait olamama hissi bu topraklarda da yakasını bırakmayacak mı? İşte tüm bunlar ve daha fazlası kitapta!
Tüm bu açlığın, şiddetin, zulmün çok sayıda insanın
hayatını sistematik olarak yok ettiğini bilmek ne kadar acı. Yazarın kitapta
kullandığı dil çok sade olsa da, anlattıklarının ağırlığı sizi derinden
sarsacak! Şans verin bu kitaba!
Benim en sevdiğim tarz bu aslında okuduğun roman ama gerçeklerin romanı beni çok etkiliyor çok keyifle okuyorum böyle seyleri ha evet dediğin gibi anlattıkları ağır olduğu zaman okumak güçleşiyor bir insanın acı çektiğini bilmek ama güzelliği de bu o acılar bitmiş ve bu eseri yazabilmiş diyorum
YanıtlayınSilBen de çok etkileniyorum okurken ama yaşanmışlık hissi bambaşka...
Sil